Kabul edilmiş olan Kanun ile 2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun olmak üzere 5 farklı kanunda değişiklik yapıldığı görülmektedir.
İdari Yargılama Usul Kanunu’ndaki Süreler Değişmiştir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanun’da yer alan süreler kısaltılmıştır. Genel Kurul’da kabul edilerek yasalaşan Kanun ile birlikte;
2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanun’un 10’ uncu maddesinde düzenlenen idari başvurulara cevap verme süresi altmış günden otuz güne, cevap verme süresinin kısaltılması dolayısıyla da kesin olmayan cevaplar için öngörülen bekleme süresi ise altı aydan dört aya indirilecektir. Bu değişiklikle birlikte hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesi ve kişilerin hukuki durumunun bir an önce belirgin hale gelmesinin amaçlandığı görülmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 11’ inci maddesinde; dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi ya da yeni bir işlem tesis edilmesi amacıyla yapılan başvurunun işlemeye başlayan idari dava açma süresini durduracağı, bu başvurunun ise idare tarafından cevaplanmadığı takdirde talebin zımnen reddedilmiş sayılacağı ve durmuş olan sürenin yeniden işlemeye başlayacağı düzenlenmektedir. Kanun ile birlikte 11’ inci maddede yer alan üst makamın veya üst makam yoksa işlemi yapan merciinin cevap verme süresi de altmış günden otuz güne indirilmiştir.
İdari eylemler nedeniyle dava açmadan önce idareye yapılacak olan zorunlu başvurulara ilişkin idareye tanınmış olan altmış günlük cevap süresi otuz güne indirilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde yer alan bekleme süresi ise altı aydan dört aya indirilmektedir.
Yargılama aşamalarında yaşanan gecikmelerin önlenmesi ve makul sürede yargılanma hakkı ve hak arama hürriyetinin daha etkin kullanılmasını sağlamak için, idari yargı mercilerince verilen nihai kararların gerekçeleriyle birlikte en geç otuz gün içinde yazılması değişikliğine gidilmiştir.
İYUK 10’uncu, 11’inci ve 13’üncü maddelerde yapılan değişiklikler, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan başvurular hakkında uygulanacaktır. Fakat yaşanabilecek hak kayıplarının önlenmesi için yeni sürelere dikkat edilmesinde fayda bulunmaktadır.
Kanun ile Değişecek Diğer Hususlar Nelerdir?
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda davaya bakma yetkisinde suçun işlendiği yere ek olarak mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili hale getirilmiştir. Değişiklikle, verilebilecek yetkisizlik kararları ile zaman ve hak kayıplarının önüne geçilmesi planlanmaktadır.
Kanunla usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanıklar hakkında verilen zorla getirme kararlarının bildirilmesine yönelik ilave usuller getirilmiştir. Zorla getirme kararı; telefon, faks, telgraf e-posta gibi bilgilerin dosyada bulunması halinde bu yollar kullanılarak da tanığa bildirilebilecek.
Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin "somut delillere dayanması" gerekecek. Tutuklama, tutuklama devamı veya tahliye isteminin reddine yönelik verilecek olan kararlarda mevcut koşullara ek olarak, adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağına yönelik delillere de yer verilecek. Konutu terk etmeme yükümlülüğü, şahsi hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak, bu yükümlülükle geçen her 2 gün cezanın mahsubunda 1 gün dikkate alınacak.
Sırf ifade almak amacıyla düzenlenen yakalama emri ile mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte yargı merci önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişi, Cumhuriyet Savcısının emri ile serbest bırakılabilecek. Bu durum, her yakalama emri için yalnızca bir kez uygulanabilecek. Taahhüdünü yerine getirmeyen hakkında yakalama emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından bin lira idari para cezası verilecek.
Kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumundaki gibi beraat kararı verilmesinde de tespit veya dinleme kayıtları, hâkim denetimi altında yok edilecek. İddianamede olayın delillerle ilişkilendirilip açıklandığı bölümde, yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleri ile alakası olmayan bilgilere artık yer verilemeyecek. Kovuşturma aşamasına geçildiğinde çağrı kâğıdına iddianame de eklenecek. İddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi telefon telgraf faks gibi araçlar kullanılarak da sanığa bildirilebilecek. Lakin çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar burada uygulanmayacak. Seri Muhakeme Usulü’ nde yaptırımın belirlenebilmesi için koşulların bulunması halinde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulanabilecek.
Sulh Ceza Hâkimliklerinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin vermiş olduğu kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi tarafından yapılacak. İtirazı incelemeye yetkili yerlerin farklı olması halinde, itirazların gecikmeden incelenmesi için karara itiraz edilen Sulh Ceza Hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınacaktır. Sulh Ceza Hâkimliği işleri Asliye Ceza Hâkimi tarafından görülmekte ise itirazı inceleme yetkisi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanına ait olacak.
Soruşturma ya da kovuşturma evresinde adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmediği hususu yargı mercilerince belli aralıklarla kontrol edilecek. Soruşturma aşamasında şüpheli hakkında adli kontrolün gerekip gerekmediği konusunda en geç 4 ay aralıkla Cumhuriyet Savcısı istemi ile sulh ceza hâkimi tarafından bir karar verilecek. Kovuşturma aşamasında ise mahkeme adli kontrol kararı bulunan sanık hakkında en geç 4 ayda resen karar verecek.
TBMM Genel Kurulu’nda 08.07.2021 tarihinde kabul edilip yasalaşan Kanun’un ilerleyen günlerde Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
Adli Kontrol yükümlülüğünde adli kontrolün gerekip gerekmediğinin merciler tarafından denetimi, adli kontrole yönelik itiraz incelemesine yönelik maddelerin 01.01.2022 tarihinde,
Tanığın zorla getirilmesinde tanığa ve iddianame ve duruşma tarihlerinin bilişim araçlarının kullanılması yoluyla bildirilmesine yönelik maddelerin 01.09.2021 tarihinde,
Diğer maddelerin ise yayımı tarihinde,
yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Comments