top of page
  • Yazarın fotoğrafıKılıç Çaylı & Partners

Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 21) İle Getirilen Önemli Değişiklikler: Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler

Güncelleme tarihi: 3 Şub

Yükümlülerin Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler Hakkında Alması Gereken Tedbirler


Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 21) İle Getirilen Önemli Değişiklikler Yükümlülerin Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler Hakkında Alması Gereken Tedbirler
Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler

17 Kasım 2022 Tarihli ve 32016 Sayılı Resmî Gazete’de, “Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 21)” (“Tebliğ”) yayımlanmıştır. [1] Tebliğ, 17 Kasım itibarıyla yürürlüğe girmiştir.


Tebliğin amacı kamusal nüfuz sahibi kişiler hakkında, yükümlüler[2] tarafından alınması ve uygulanması gereken tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.



Kamusal Nüfuz Sahibi Kişi Kimdir?


Tebliğe göre kamusal nüfuz sahibi kişi, “Yurt içinde veya yabancı bir ülkede seçimle veya atama yoluyla kendisine önemli bir kamusal görev tevdi edilen üst düzey gerçek kişiler ile uluslararası kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, üst düzey yöneticileri ile eşdeğer görev yapan diğer kişileri” olarak tanımlanmıştır.


Kamusal nüfuz sahibi kişilerin yakınları ibaresinden ise “bir çıkar veya amaç birlikteliği olarak değerlendirilebilecek, birinci derece dışındaki akrabalık, nişanlılık, şirket ortaklığı veya şirket çalışanı olmak gibi her türlü sosyal, kültürel veya ekonomik nitelikli yakınlığınanlaşılması gerektiği belirlenmiştir.


Yükümlülerin Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler Hakkında Alması Gereken Tedbirler Nelerdir?


Tebliğe göre, finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların, müşterinin ya da gerçek faydalanıcının kamusal nüfuz sahibi kişi olup olmadığının belirlenmesi amacıyla makul tedbirleri alması gerekmektedir.


Risk yönetimi faaliyetleri, yabancı bir ülke tarafından seçilen veya atanan kamusal nüfuz sahibi kişilerin belirlenmesine yönelik tedbirleri de kapsamaktadır.


Yabancı bir ülke tarafından seçilen veya atanan kamusal nüfuz sahibi kişilerin ve yakınları hakkında makul tedbirlere ek olarak bazı tedbirlerin de uygulanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu ek tedbirler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:


  • İş ilişkisi tesisini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak,

  • Kamusal nüfuz sahibi kişilere ve yakınlarına ait veya işleme konu malvarlıkları ve fonların kaynağının tespiti için makul tedbirler almak,

  • Uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığını artırmak ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisini sıkı gözetim altında tutmak.


Aynı şekilde yükümlüler tarafından Türkiye’de seçilen veya atanan kamusal nüfuz sahibi kişiler ve yakınlarının yüksek riskli olarak değerlendirilmesi durumunda da ek tedbirlerin uygulanması gerekmektedir. [3]


Kamusal nüfuz sahibi kişilerin görevinden ayrılmaları halinde tedbirlerin en az bir yıl süreyle uygulanacağı ve bu kişilerle gerçekleştirilen işlemlerin risk teşkil etmesi halinde bir yıllık sürenin uzatılacağı kararlaştırılmıştır.


Yükümlülük İhlali Halinde 5549 Sayılı Kanun’da Belirtilen Cezaların Uygulanacağı Kararlaştırılmıştır.


Finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından, kamusal nüfuz sahibi kişilere ilişkin olarak bu Tebliğ ile getirilen yükümlülüklere riayet edilmemesi halinde 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da öngörülen cezaların uygulanacağı düzenlenmiştir.


Tedbirlere aykırı davrananlar hakkında 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 13. maddesindeki idari para cezaları ve 14. maddesindeki hapis cezaları uygulanacaktır.


Sonuç


Tebliğ ile kamusal nüfuz sahibi kişinin ve yakınlarının tanımı yapılarak; finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların alması gereken tedbirler düzenlenmiş ve bu tedbirlere uyulmaması halinde 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da belirtilen cezaların uygulanacağı belirlenmiştir.


Av. Deniz Karaduman

Alp Satıbeşe



[1] İlgili tebliğin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. [2] 5549 Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 2.maddesinin (d) fıkrasına göre yükümlü “Bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri, savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere, taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar ve Cumhurbaşkanınca belirlenen diğer alanlarda faaliyet gösterenler” olarak tanımlanmıştır. [3] Hayat sigortası poliçesinde de, yükümlülerin makul tedbirler alması ve kamusal nüfuz sahibi kişilerin ve yakınlarının yüksek risk içermesi halinde ek tedbirlerin uygulanması gerekmektedir.

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page